ENDOMETRİUM KANSERİNDE CERRAHİ SONRASI TEDAVİ
ENDOMETRİUM KANSERİNDE CERRAHİ SONRASI TEDAVİ
Endometrium kanseri, rahmin iç tabakası olan endometriumdan köken alan bir kanser çeşididir. Endometrium kanserinin tedavisinde cerrahi olarak; rahim, rahim ağzı, yumurtalıklar ve Fallop tüpleri alınırken çevre dokulardaki lenf düğümleri ya tamamen ya da örnekleme şeklinde alınır.
ENDOMETRİUM KANSERİNE CERRAHİ YAKLAŞIM
Ameliyat olmalarına tıbbi bir engel bulunmayan hastalarda cerrahi olarak; rahim, yumurtalıklar, tüpler alınır (TAH+BSO) ve etraftaki lenf düğümleri ya tamamen ya da örnekleme şeklinde alınır. Histerektomi ( rahmin alınması ameliyatı) karından yapılan bir kesi ile yapılabileceği gibi; hastanın durumu ve cerrahın tecrübesine göre laparoskopik olarak veya robotik cerrahi ile gerçekleştirilebilir. Cerrahi girişimde çıkarılan dokuların patolojik olarak incelenmesi sonunda ilave bir tedavinin gerekip gerekmediğine karar verilir.
ENDOMETRİUM KANSERİNDE RİSKLERİN BELİRLENMESİ
Endometrium kanserinin cerrahiden sonraki gidişatını kestirmekte faydalı olabilen bir kaç parametre vardır. Bunlar:
Yukarıda sayılan parametrelerin mevcut olup olmamasına göre hastalığın ameliyattan sonra tekrarlama riski: düşük, orta ve yüksek diye sınıflama yapılır.
ENDOMETRİUM KANSERİNDE TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Düşük riskli grup: Bu grup hastada, kanserin tekrar ortaya çıkma riski %5 veya daha az olarak hesaplanmaktadır. Ameliyat sonrası herhangi bir tedavi genellikle önerilmez.
Orta riskli grup: Düşük-orta riskli kabul edilen hastalarda nüks oranı %5 ve aşağısında kabul edilir ve ameliyat sonrası herhangi bir ilave tedavi yapılmadan beklenebilir. Yüksek-orta gruptaki hastalar ise cerrahiye ilave tedavi faydalı olur. Bu hastalarda genellikle radyoterapi (ışın tedavisi ) tercih edilir.
Yüksek riskli grup: Bu gruptaki hastalar, özellikle hastalık rahim dışına çıkmış ise ameliyat sonrası kemoterapi alırlar. Bazı klinisyenler bu gruptaki hastalarda hastalık rahme sınırlı ise radyoterapi önermektedirler, bazı doktorlar radyoterapinin yanına kemoterapiyi e ekleyebilmektedir.
ENDOMETRİUM KANSERİNDE AMELİYAT SONRASI TEDAVİ SEÇENEKLERİ
RADYOTERAPİ: Yüksek enerjili x ışınları kullanılarak, kanserli hücrelerin büyümesi yavaşlatılır. X ışınlarına maruz kalan hücrelerde zedelenmeler oluşur. Normal hücreler oluşan bu hasarı tamir edebilirken, kanserli hücrelerde bu onarım gerçekleşmez ve neticede bu hücreler çoğalmayı durdurur ve ölürler. Endometrium kanserinde, ışın tedavisi genellikle leğen kemiği (pelvis) içinde hastalığın nüks etmesini engellemek için yapılır.
Işın tedavisi iki şekilde verilebilir
1. Vücut dışındaki bir makinenin ürettiği ışınlar ışın tedavisi yapılmak istenen bölgeye yönlendirilebilir (external beam radiation therapy)
Işın verilecek bölge, sağlam dokuların zarar görme ihtimalini en aza indirecek şekilde işaretlenir ve 5-6 hafta süre ile her haftada 5 gün olmak üzere önceden belirlenmiş bu bölgeye ışın tedavisi verilir. Her gün için ışın alma süresi saniyelerle ölçülür ve hasta günlük işlerine devam edebilir.
2. Vajinaya yerleştirilen radyasyon kaynağı ile (brakiterapi) : Bu tedavinin iki tipi mevcuttur
a. Düşük dozlu brakiterapi: Bu uygulamada radyasyon kaynağı vajinaya yerleştirildikten sonra 2-3 gün süresince yerinde kalır. Bu uygulama süresince hastanın, hastanede yatması gerekir
b. Yüksek dozlu brakiterapi: Bu uygulamada radyasyon kaynağı vajinada bir kaç dakika kalır ve bu uygulama belli Aralıklarla 3-5 kez tekrarlanır. Bu tip uygulamada hastanın hastanede kalış süresi çok kısadır ve günlük işlerine devam edebilir.
Işın tedavisinin yan etkileri:
Işın tedavisinin kısa süreli ve uzun süreli yan etkileri olabilir.
Kısa süreli yan etkiler:
Bu tip kısa süreli yan etkiler genellikle tedavinin tamamlanmasından sonra kaybolurlar.
Tedavinin tamamlanmasından aylar sonra çıkmaya başlayan bazı problemler ise kalıcı olabilir. Bunların başlıcaları:
KEMOTERAPİ
Cerrahi girişimden sonra geride kalmış olabilecek kanserli hücrelerin yok edilmesi amacı ile ilaç verilmesi işlemidir. Cerrahi sonrası verilen bu tip kemoterapiye “adjuvan kemoterapi” adı verilir. Genelde tercih edilen carboplatin ve paclitaxel kombinasyonudur. Bazı klinisyenler üçüncü bir ilaç olarak doxorubicin eklemektedir.
Kemoterapi nasıl verilir?
Kemoterapi ilaçları, hastaya her gün verilmez. Uygulama sikluslar şeklinde gerçekleşir; ortalama olarak 21-28 günde bir ilaç uygulaması yapılır. İlaç verildikten sonra, bir sonraki uygulamaya kadar vücudun yan etkilerden kurtulması için bir fırsat yaratılmış olur. Yukarıda da söylendiği gibi her uygulamada iki veya üç ilaç kombine şekilde verilir. İlaçların seçimi ve dozlarını medikal onkologlar hastanın durumuna göre ayarlarlar.
Kemoterapi verilmeye, ameliyatın üstünden 4-6 hafta geçtikten sonra başlanır. Eğer radyoterapi verilmesi de planlanmış ise bu kemoterapi sonrasına planlanır.
Kemoterapinin yan etkileri:
Kemoterapi bazıları çok ciddi olabilen komplikasyonlara yol açabilir. Kemoterapi sırasında en çok görülen yan etkiler:
Endometrium kanseri ile ilgili özel durumlar
Çoğu endometrium kanseri vakasında yukarıda anlatılan genel yaklaşım, yani önce cerrahi girişim arkasından kimyasal tedavi ve/veya radyoterapi geçerlidir. Fakat bazı özel durumlarda bu yaklaşım geçerli olmayabilir. Bu senaryolar aşağıdadır:
Genç kadında endometrium kanseri:
Bazen, menopoz öncesi dönemde olan ve çocuk doğurmak isteyen kadınlarda endometrium kanseri teşhis edilebilmektedir. Bu hastalarda, hastalık orta veya yüksek risk derecesinde olmamak kaydı ile cerrahi dışı tedavi uygulanabilir. Bu hastalara progestin (progesteron hormonu benzeri etki yapan ilaçlar) grubu ilaçlar verilerek hastalık kontrol altına alınır. Bu kadınlar doğum yaptıktan sonra cerrahi girişim tekrar gündeme gelir, çünkü hastalığın nüks etme riski kaybolmamıştır.
Obez veya tıbbi nedenlerle ameliyat yapılamayan hastalar
Aşırı kiloları veya sahip oldukları diğer hastalıklar nedeni ile kapsamlı bir cerrahi girişim yapılamayan hastalarda; daha dar kapsamlı bir cerrahi yapılabileceği gibi sadece ışın tedavisi ile de yetinilebilir.
Kanser tedavisinden sonra takip
Endometrium kanseri nedeni ile tedavi edilen hastaların, tedavinin tamamlanmasından sonra takipte kalmaları gerekmektedir. Özellikle ilk üç yıl kanserin tekrarlama riskinin en yüksek olduğu dönemdir. Takipte her 3-6 ayda bir PAP smear incelemesi yapılır ilave olarak doktorun isteğine göre kan testleri ve tomografi, ultrason gibi görüntüleme metotlarına baş vurulur. Beş yıllık takip sonunda hastalık nüks etmemiş ise tedavi tamamlanmış olarak kabul edilir.
Vajinal kanama, karın veya leğen kemiği içinde ağrı, düzelmeyen öksürük, kilo kaybı gibi belirtiler gözlendiğinde mutlaka doktorunuzu haberdar etmelisiniz. Bu tip belirtiler alevlenen hastalığın işaretleri olabilir.
Tedavi sonrası cinsel problemler:
Endometrium kanseri tedavisi sonrasında vajinada değişiklikler olması sık rastlanan bir durumdur. Özellikle radyasyon tedavisi vajinanın daralmasına, kısalmasına ve kuruluk oluşmasına neden olur. Bu durumda
Endometrium kanseri, rahmin iç tabakası olan endometriumdan köken alan bir kanser çeşididir. Endometrium kanserinin tedavisinde cerrahi olarak; rahim, rahim ağzı, yumurtalıklar ve Fallop tüpleri alınırken çevre dokulardaki lenf düğümleri ya tamamen ya da örnekleme şeklinde alınır.
ENDOMETRİUM KANSERİNE CERRAHİ YAKLAŞIM
Ameliyat olmalarına tıbbi bir engel bulunmayan hastalarda cerrahi olarak; rahim, yumurtalıklar, tüpler alınır (TAH+BSO) ve etraftaki lenf düğümleri ya tamamen ya da örnekleme şeklinde alınır. Histerektomi ( rahmin alınması ameliyatı) karından yapılan bir kesi ile yapılabileceği gibi; hastanın durumu ve cerrahın tecrübesine göre laparoskopik olarak veya robotik cerrahi ile gerçekleştirilebilir. Cerrahi girişimde çıkarılan dokuların patolojik olarak incelenmesi sonunda ilave bir tedavinin gerekip gerekmediğine karar verilir.
ENDOMETRİUM KANSERİNDE RİSKLERİN BELİRLENMESİ
Endometrium kanserinin cerrahiden sonraki gidişatını kestirmekte faydalı olabilen bir kaç parametre vardır. Bunlar:
- Kanseri oluşturan hücrelerin “grade” i yani ne kadar kötü karakterli veya saldırgan oldukları
- Kanserin rahim duvarına ne kadar girdiği (miyometrial invazyon)
- Kanserin etraf dokulara atlayıp atlamadığı (rahim ağzı, leğen kemiği, yumurtalıklar)
- Kanser hücrelerinin tipi: seröz veya clear cell olarak tanımlanan kanser türünün gidişatı daha kötüdür.
- Kan damarı veya lenfatik damar tutulumunun olup olmaması
- Hastanın yaşı
Yukarıda sayılan parametrelerin mevcut olup olmamasına göre hastalığın ameliyattan sonra tekrarlama riski: düşük, orta ve yüksek diye sınıflama yapılır.
- Hastalık sadece endometrium ile sınırlı ise, hastalığın tekrarlama riski düşük kabul edilir
- Hastalık miyometriuma doğru ilerlemiş ise veya rahim ağzında mikroskobik tutulum var ise, hastalığın tekrar riski orta derecededir. Eğer lenf ve kan damarları tulumu var ise veya hastalık miyometriumun ⅓ dış kısmına ulaşmış ise o zaman orta-yüksek risk var demektir.70 yaşın üstündeki hastalarda yukarıda söylenen risk faktörlerinden sadece bir tanesi var ise hasta orta-yüksek riskli gruba girer.
- Eğer rahim ağzında bariz tutulma var ise, hastalık leğen kemiğine atlamış ise, uzak organlara sıçramış ise; hastalık clear cell veya seröz hücreli tipte ise yüksek riskli gruba alınır.
ENDOMETRİUM KANSERİNDE TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Düşük riskli grup: Bu grup hastada, kanserin tekrar ortaya çıkma riski %5 veya daha az olarak hesaplanmaktadır. Ameliyat sonrası herhangi bir tedavi genellikle önerilmez.
Orta riskli grup: Düşük-orta riskli kabul edilen hastalarda nüks oranı %5 ve aşağısında kabul edilir ve ameliyat sonrası herhangi bir ilave tedavi yapılmadan beklenebilir. Yüksek-orta gruptaki hastalar ise cerrahiye ilave tedavi faydalı olur. Bu hastalarda genellikle radyoterapi (ışın tedavisi ) tercih edilir.
Yüksek riskli grup: Bu gruptaki hastalar, özellikle hastalık rahim dışına çıkmış ise ameliyat sonrası kemoterapi alırlar. Bazı klinisyenler bu gruptaki hastalarda hastalık rahme sınırlı ise radyoterapi önermektedirler, bazı doktorlar radyoterapinin yanına kemoterapiyi e ekleyebilmektedir.
ENDOMETRİUM KANSERİNDE AMELİYAT SONRASI TEDAVİ SEÇENEKLERİ
RADYOTERAPİ: Yüksek enerjili x ışınları kullanılarak, kanserli hücrelerin büyümesi yavaşlatılır. X ışınlarına maruz kalan hücrelerde zedelenmeler oluşur. Normal hücreler oluşan bu hasarı tamir edebilirken, kanserli hücrelerde bu onarım gerçekleşmez ve neticede bu hücreler çoğalmayı durdurur ve ölürler. Endometrium kanserinde, ışın tedavisi genellikle leğen kemiği (pelvis) içinde hastalığın nüks etmesini engellemek için yapılır.
Işın tedavisi iki şekilde verilebilir
1. Vücut dışındaki bir makinenin ürettiği ışınlar ışın tedavisi yapılmak istenen bölgeye yönlendirilebilir (external beam radiation therapy)
Işın verilecek bölge, sağlam dokuların zarar görme ihtimalini en aza indirecek şekilde işaretlenir ve 5-6 hafta süre ile her haftada 5 gün olmak üzere önceden belirlenmiş bu bölgeye ışın tedavisi verilir. Her gün için ışın alma süresi saniyelerle ölçülür ve hasta günlük işlerine devam edebilir.
2. Vajinaya yerleştirilen radyasyon kaynağı ile (brakiterapi) : Bu tedavinin iki tipi mevcuttur
a. Düşük dozlu brakiterapi: Bu uygulamada radyasyon kaynağı vajinaya yerleştirildikten sonra 2-3 gün süresince yerinde kalır. Bu uygulama süresince hastanın, hastanede yatması gerekir
b. Yüksek dozlu brakiterapi: Bu uygulamada radyasyon kaynağı vajinada bir kaç dakika kalır ve bu uygulama belli Aralıklarla 3-5 kez tekrarlanır. Bu tip uygulamada hastanın hastanede kalış süresi çok kısadır ve günlük işlerine devam edebilir.
Işın tedavisinin yan etkileri:
Işın tedavisinin kısa süreli ve uzun süreli yan etkileri olabilir.
Kısa süreli yan etkiler:
- Yorgunluk hissi
- Sık idrara çıkma ihtiyacı
- İdrar yaparken rahatsızlık hissi
- Sık büyük tuvalete çıkma ihtiyacı
- Genital bölgedeki tüylerde dökülme
Bu tip kısa süreli yan etkiler genellikle tedavinin tamamlanmasından sonra kaybolurlar.
Tedavinin tamamlanmasından aylar sonra çıkmaya başlayan bazı problemler ise kalıcı olabilir. Bunların başlıcaları:
- İdrar kaçırma
- Bağırsak hareketleri sırasında ağrı ve kanama
- Vajinada daralma
KEMOTERAPİ
Cerrahi girişimden sonra geride kalmış olabilecek kanserli hücrelerin yok edilmesi amacı ile ilaç verilmesi işlemidir. Cerrahi sonrası verilen bu tip kemoterapiye “adjuvan kemoterapi” adı verilir. Genelde tercih edilen carboplatin ve paclitaxel kombinasyonudur. Bazı klinisyenler üçüncü bir ilaç olarak doxorubicin eklemektedir.
Kemoterapi nasıl verilir?
Kemoterapi ilaçları, hastaya her gün verilmez. Uygulama sikluslar şeklinde gerçekleşir; ortalama olarak 21-28 günde bir ilaç uygulaması yapılır. İlaç verildikten sonra, bir sonraki uygulamaya kadar vücudun yan etkilerden kurtulması için bir fırsat yaratılmış olur. Yukarıda da söylendiği gibi her uygulamada iki veya üç ilaç kombine şekilde verilir. İlaçların seçimi ve dozlarını medikal onkologlar hastanın durumuna göre ayarlarlar.
Kemoterapi verilmeye, ameliyatın üstünden 4-6 hafta geçtikten sonra başlanır. Eğer radyoterapi verilmesi de planlanmış ise bu kemoterapi sonrasına planlanır.
Kemoterapinin yan etkileri:
Kemoterapi bazıları çok ciddi olabilen komplikasyonlara yol açabilir. Kemoterapi sırasında en çok görülen yan etkiler:
- Yorgunluk hissi
- Saçlarda dökülme
- Bulantı ve kusma
- İshal
- Kan değerlerinde bozulma
- Sıcak basması, gece terlemeleri ve vajinal kuruluk gibi menopozal yakınmalar
- El ve ayaklarda uyuşma, iğne batması gibi hisler (nöropati)
Endometrium kanseri ile ilgili özel durumlar
Çoğu endometrium kanseri vakasında yukarıda anlatılan genel yaklaşım, yani önce cerrahi girişim arkasından kimyasal tedavi ve/veya radyoterapi geçerlidir. Fakat bazı özel durumlarda bu yaklaşım geçerli olmayabilir. Bu senaryolar aşağıdadır:
Genç kadında endometrium kanseri:
Bazen, menopoz öncesi dönemde olan ve çocuk doğurmak isteyen kadınlarda endometrium kanseri teşhis edilebilmektedir. Bu hastalarda, hastalık orta veya yüksek risk derecesinde olmamak kaydı ile cerrahi dışı tedavi uygulanabilir. Bu hastalara progestin (progesteron hormonu benzeri etki yapan ilaçlar) grubu ilaçlar verilerek hastalık kontrol altına alınır. Bu kadınlar doğum yaptıktan sonra cerrahi girişim tekrar gündeme gelir, çünkü hastalığın nüks etme riski kaybolmamıştır.
Obez veya tıbbi nedenlerle ameliyat yapılamayan hastalar
Aşırı kiloları veya sahip oldukları diğer hastalıklar nedeni ile kapsamlı bir cerrahi girişim yapılamayan hastalarda; daha dar kapsamlı bir cerrahi yapılabileceği gibi sadece ışın tedavisi ile de yetinilebilir.
Kanser tedavisinden sonra takip
Endometrium kanseri nedeni ile tedavi edilen hastaların, tedavinin tamamlanmasından sonra takipte kalmaları gerekmektedir. Özellikle ilk üç yıl kanserin tekrarlama riskinin en yüksek olduğu dönemdir. Takipte her 3-6 ayda bir PAP smear incelemesi yapılır ilave olarak doktorun isteğine göre kan testleri ve tomografi, ultrason gibi görüntüleme metotlarına baş vurulur. Beş yıllık takip sonunda hastalık nüks etmemiş ise tedavi tamamlanmış olarak kabul edilir.
Vajinal kanama, karın veya leğen kemiği içinde ağrı, düzelmeyen öksürük, kilo kaybı gibi belirtiler gözlendiğinde mutlaka doktorunuzu haberdar etmelisiniz. Bu tip belirtiler alevlenen hastalığın işaretleri olabilir.
Tedavi sonrası cinsel problemler:
Endometrium kanseri tedavisi sonrasında vajinada değişiklikler olması sık rastlanan bir durumdur. Özellikle radyasyon tedavisi vajinanın daralmasına, kısalmasına ve kuruluk oluşmasına neden olur. Bu durumda
- Daralmayı önlemek ve tedavi etmek için dilatatör kullanımı konusunda danışabilirsiniz
- Sex sırasında kayganlaştırıcılar kullanabilirsiniz
- Seçilmiş vakalarda vajinal östrojen kremleri kullanılabilir.
Op.Dr.Hüseyin Şenyurt
Tunus Caddesi 50A/7 ANKARA
Tel: (312) 431 71 71
GSM:(542) 216 32 32
Tunus Caddesi 50A/7 ANKARA
Tel: (312) 431 71 71
GSM:(542) 216 32 32