HPV ENFEKSİYONU OLANLARDA CİNSELLİK ve KORUNMA
Cinsel yolla bulaşan virütik hastalıklar içerisinde HPV (Human Papilloma Virüs) enfeksiyonları en sık görülen hastalıkları oluşturmaktadır.100 den fazla çeşidi olan HPV virüs ailesinin 30 kadar türü genital bölgeye yerleşmeyi sevmekte ve genellikle cinsel yolla bulaşmaktadırlar.
HPV virüsü (yazının bundan sonrasında bahsettiklerimiz genital bölgeye yerleşen HPV tipleri olacaktır) bir şekilde vücuda girdikten sonra olabilecek bir kaç şey vardır.
1-Virüs hiç bir klinik belirti oluşturmadan bağışıklık sistemi tarafından yok edilebilir.
2-Bazı klinik veya laboratuar bulguları ortaya çıkabilir
3-Bu lezyonların iyileşmesi genel kuraldır. Vücudun bağışıklık sisteminin bu lezyonları temizlemesi 4-20 ay kadar zaman almaktadır.Virüsün vücuttan temizlenemeyip kalması az rastlanan bir durumdur.
4-Yüksek riskli HPV ler ile enfekte olup , vücudun bağışıklık sisteminin bu virüsü vücuttan temizleyemediği durumlarda hücresel değişikliklerin ilerleyip kanser öncesi lezyonlara ve kansere dönüşmesi ihtimal dahilinde olmaktadır.HPV virüsünün alınması ile kanserin oluşması arasında 10-20 sene geçebilmektedir. Şunu tekrar vurgulamalıyım ki yüksek riskli HPV enfeksiyonlarının çoğu bu aşamaya gelmeden vücudun bağışıklık sistemi tarafından ortadan kaldırılmaktadır
HPV virüs enfeksiyonlarının çok değişik seyirler izleyebilmesi bu virüsün bulaşmasını engelleme konusunda sıkıntılar yaratmaktadır. Çünkü klinik olarak tamamen normal görünen birisi bile aslında o anda virüs ile bulaşık olup hastalığı bulaştırma potansiyeline sahip olabilmektedir. Yüksek riskli virüslerin siğil oluşturmayıp , hücresel seviyede değişiklik yapmaları da ayrı bir problemdir .Kişi o anda hastalık taşıdığının farkında değildir çünkü gözle görülebilir bir lezyon yoktur.
Genital bölgede siğilleri olanların ( bu siğillere kondiloma aküminata adı verilir) siğiller tamamen kaybolana kadar cinsel ilişkide bulunmamaları yerinde bir davranış olarak görülmektedir.
Eğer ilişkide bulanacaklar ise ilişki sırasında prezervatif kullanılması önerilir. Fakat bu %100 bir korunma sağlamayacaktır , çünkü prezervatifin örtmediği alanlara da hastalık bulaşabilir.
Uzun süreli bir partnerle ilişkisi olanlarda ,eğer çiftlerden biri HPV virüsü ile enfekte ise diğerinin de enfekte olma olasılığı çok yüksektir. Fakat bu çiftlerin her ikisi de HPV taşıdığı halde, ilişki sırasında prezervatif kullanmaları durumunda hastalığın vücuttan temizlenme sürecinin kısaldığını gösteren yayınlar bulunmaktadır.
Düzensiz bir seks hayatınız var ise, değişik kişiler ile ilişkiye giriyorsanız : bu kişilerin HPV ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkları taşıyabileceklerini peşinen kabul edip ilişkide kondom kullanmak akıllıca bir yaklaşım olacaktır.
Toplumda tek eşliliğin teşvik edilmesi de, cinsel hastalıkların yayılma hızını azaltmada etkili olabilecek tedbirlerdir
HPV virüsü (yazının bundan sonrasında bahsettiklerimiz genital bölgeye yerleşen HPV tipleri olacaktır) bir şekilde vücuda girdikten sonra olabilecek bir kaç şey vardır.
1-Virüs hiç bir klinik belirti oluşturmadan bağışıklık sistemi tarafından yok edilebilir.
2-Bazı klinik veya laboratuar bulguları ortaya çıkabilir
- Bazı HPV tipleri siğil oluşumuna neden olabilir (düşük riskli HPV ler)
- Bazı HPV tipleri ise hücresel seviyede değişikliklere neden olur ve değişiklikler ilerleyerek zaman içinde kanser öncüsü lezyonlar ve kansere dönüşebilir(yüksek riskli HPV ler)
3-Bu lezyonların iyileşmesi genel kuraldır. Vücudun bağışıklık sisteminin bu lezyonları temizlemesi 4-20 ay kadar zaman almaktadır.Virüsün vücuttan temizlenemeyip kalması az rastlanan bir durumdur.
4-Yüksek riskli HPV ler ile enfekte olup , vücudun bağışıklık sisteminin bu virüsü vücuttan temizleyemediği durumlarda hücresel değişikliklerin ilerleyip kanser öncesi lezyonlara ve kansere dönüşmesi ihtimal dahilinde olmaktadır.HPV virüsünün alınması ile kanserin oluşması arasında 10-20 sene geçebilmektedir. Şunu tekrar vurgulamalıyım ki yüksek riskli HPV enfeksiyonlarının çoğu bu aşamaya gelmeden vücudun bağışıklık sistemi tarafından ortadan kaldırılmaktadır
HPV virüs enfeksiyonlarının çok değişik seyirler izleyebilmesi bu virüsün bulaşmasını engelleme konusunda sıkıntılar yaratmaktadır. Çünkü klinik olarak tamamen normal görünen birisi bile aslında o anda virüs ile bulaşık olup hastalığı bulaştırma potansiyeline sahip olabilmektedir. Yüksek riskli virüslerin siğil oluşturmayıp , hücresel seviyede değişiklik yapmaları da ayrı bir problemdir .Kişi o anda hastalık taşıdığının farkında değildir çünkü gözle görülebilir bir lezyon yoktur.
Genital bölgede siğilleri olanların ( bu siğillere kondiloma aküminata adı verilir) siğiller tamamen kaybolana kadar cinsel ilişkide bulunmamaları yerinde bir davranış olarak görülmektedir.
Eğer ilişkide bulanacaklar ise ilişki sırasında prezervatif kullanılması önerilir. Fakat bu %100 bir korunma sağlamayacaktır , çünkü prezervatifin örtmediği alanlara da hastalık bulaşabilir.
Uzun süreli bir partnerle ilişkisi olanlarda ,eğer çiftlerden biri HPV virüsü ile enfekte ise diğerinin de enfekte olma olasılığı çok yüksektir. Fakat bu çiftlerin her ikisi de HPV taşıdığı halde, ilişki sırasında prezervatif kullanmaları durumunda hastalığın vücuttan temizlenme sürecinin kısaldığını gösteren yayınlar bulunmaktadır.
Düzensiz bir seks hayatınız var ise, değişik kişiler ile ilişkiye giriyorsanız : bu kişilerin HPV ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkları taşıyabileceklerini peşinen kabul edip ilişkide kondom kullanmak akıllıca bir yaklaşım olacaktır.
Toplumda tek eşliliğin teşvik edilmesi de, cinsel hastalıkların yayılma hızını azaltmada etkili olabilecek tedbirlerdir
Op.Dr.Hüseyin ŞENYURT
Tunus Caddesi 50A/7 ANKARA
Tel:(312) 431 71 71
GSM: (542) 216 32 32
Elektronik posta: [email protected]
Tunus Caddesi 50A/7 ANKARA
Tel:(312) 431 71 71
GSM: (542) 216 32 32
Elektronik posta: [email protected]