PREEKLAMPSİ (GEBELİK TOKSEMİSİ )
Gebeliğin ikinci yarısında ortaya çıkan, yüksek tansiyon ve idrarda protein (albümin) çıkması ile karakterize bir tablodur.
Preeklampsi ile ilgili istatistikler
Preeklampsi tüm gebeliklerin yaklaşık %8 de görülen bir tablodur. Bu tablo ile bağlantılı ikinci bir tablo ise eklampsi dir. Eklampsi tablosunda travmaya veya nörolojik bir hastalık olmadan gerçekleşen sara nöbeti benzeri kasılmalar (epileptik nöbet) söz konusudur. Eklampsi tüm gebeliklerin %0,2-0,5 de görülür. Eklampsi nöbetlerinin %75 i doğumdan önce gerçekleşir. Doğumdan sonra oluşan eklampsi nöbetlerinin %50si ilk 48 saatte gerçekleşirken, diğer 50si doğumu takip eden 6 hafta içinde oluşur.
Preeklampsi için risk faktörleri
- İlk gebelikte görülme ihtimali daha fazladır
- 17 yaş altı ve 35 yaş üzerinde risk artar
- Çoğul gebeliklerde risk artmıştır.
- Kendisinde veya ailesinde preeklampsi görülmüş ise risk artar
- Obesite riski artırır
- Diyabet, hipertansiyon veya böbrek hastalığı olanlarda risk artar.
Preeklampsinin nedeni bilinmemektedir, ancak değişik teoriler vardır. Bu teoriler hastalığı genetik, diyet, vasküler (damarlarla ilgili problemler) veya bağışık sistemi ile ilgili problemlere bağlarlar. Kesin olduğuna inanılan tek şey hastalığın plasentadan ( bebeğin eşi) kaynaklandığıdır.
Preeklampsinin seyri
Genellikle ilk gebeliklerde görülen; bacaklarda şişme, yüksek tansiyon ve idrarda protein çıkması ile seyreden ve genellikle 20. gebelik haftasından sonra çıkan bir rahatsızlıktır. Hafiften çok ağıra kadar değişik tablolar görülebilir. Tansiyon yükseldikçe tablonun da ağırlaştığı kabul edilir. Kontrol altına alınmadığında böbrekler, karaciğer, beyin ve kanın pıhtılaşma sistemi etkilenir, bebeğin gelişmesi olumsuz etkilenir. Anne ve bebeğin sağlığı ve hayatı risk altına girer.
Hafif preeklampsi:
20. haftadan sonra hafif tansiyon yükselmesi ve idrarda protein çıkışı vardır, beyin etkilenmemiştir.
Orta- Ağır preklampsi
Tansiyon ciddi yükselmiştir, idrarda protein çıkışı vardır ve beyin etkilenmiştir. Beynin etkilenmesi ile bağlantılı olarak baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, zihin bulanıklığı, görme bozuklukları oluşabilir. Preeklampsi gebelik öncesi tansiyon yüksekliği (hipertansiyon) olan kadınlarda da gelişebilir. Bu durumda hastalığın seyri anne ve bebek açısından daha kötü olmaktadır.
Preeklampsi teşhisi
Tansiyonun 140/90 üzerinde olması ve idrarda protein çıkması ile teşhis konulur. Doktorunuz ilave bazı testler de yaptırmak isteyebilir
- Kan sayımı ve karaciğer fonksiyon testleri: trombositlerde azalma ve karaciğer enzimlerindeki yükselme genellikle acil doğum yapılmasını gerektirir.
- 24 saatte idrarda atılan protein miktarının ölçülmesi.24 saatte 5g üzeri protein atılması hastalığın ağırlığını gösterir ve genellikle acil doğum gerektirir.
- Ultrason incelemesi ile fetüsün gelişmesi ve amniyotik mayinin miktarı değerlendirilir
Daha sonraki gebeliklerde tekrarlar mı?
Preeklampsi geçiren kadınların en sık sordukları sorudur. Evet, preklampsi %5-25 ihtimalle takip eden gebeliklerde yeniden ortaya çıkar. Hafif vakalarda netice anne ve bebek açısından iyi olurken, ağır vakalar anne ve bebek açısından ölüme kadar giden ciddi problemlerin oluşmasına yol açabilir. Gerçi gelişmiş ülkelerde preeklampsiye bağlı anne ölümleri çok azalmış ise de yine de uyanık olmak gereklidir. Bebek açısından netice ise bebeğin ne kadar erken doğduğu ve anne karnında iken ne kadar etkilenip gelişmesinin geri kaldığı ile ilişkili olarak değişir.
Eklampsi geçirirsem ne olur?
Komplike olmayan eklampsi atağı genelde kalıcı hasar bırakmaz.
Preeklampsi nasıl tedavi edilir?
Bilinen tek tedavi yolu doğumun gerçekleştirilmesidir. Eğer fetüs prematüre ise ve annenin bulguları çok ağır değil ise, bebeğin yaşama şansı makul seviyeye gelene kadar zaman kazanılmaya çalışılabilir.
Hafif vakalar ayaktan takip edilebilirse de, orta ve ağır dereceli vakalar mutlaka hastaneye yatırılır. Anne ve bebek düzenli aralıklarla monitörize edilerek gebeliğin 34-36. haftalara ulaşması beklenir. Bu sırada süreci kontrol altında tutabilmek için magnezyum sülfat, nifedepin, alfa metil dopa, betametazon, deksametazon gibi ilaçlar kullanılabilir.
Her türlü gebelik takibinde birinci öncelik annededir. İdeal olan anne ve bebeğin gebelik sürecini sağlıklı bir şekilde atlatmalarıdır, fakat ikisinin arasında bir tercih yapılmak gerektiğinde anne hayatı her zaman için önde gelir. Gerektiğinde yaşama şansı çok az olduğu halde bebeğin erken doğurtulması ile anne hayatı kurtarılabilir.
ELİTMED
Tunus caddesi 50A/7 Kavaklıdere /ANKARA
TEL:0 (312) 466 28 28
GSM: (542)-216 32 32 Ankara
Elektronik posta: [email protected]
Tunus caddesi 50A/7 Kavaklıdere /ANKARA
TEL:0 (312) 466 28 28
GSM: (542)-216 32 32 Ankara
Elektronik posta: [email protected]