Rh UYUŞMAZLIĞI (KAN GRUBU UYUŞMAZLIĞI) ve GEBELİK
İnsan vücudundaki her hücrenin dış yüzünde, o hücrenin adeta kimliğini belirleyen bir takım işaretler vardır. Bu işaretler sayesinde, vücudun bağışıklık sistemi kendinden olan hücrelerle kendinden olmayan yabancı hücreleri ayırt edip yabancı hücreleri yok etmek için gerekli işlemleri yapabilir.
Bu işaretlerin tıptaki genel adı antijendir. Kan hücrelerinin yüzeyinde de yüzlerce değişik tipte antijen bulunur.
Bunların en önemlileri ABO kan grubuna ait A ve B antijenleridir. Eğer bir kişinin kan hücrelerinde sadece A antijeni var ise kan grubu A olarak belirlenir aynı mantıkla B antijeni olanlar B grubu, hem A hem de B antijeni olanlar AB grubu olarak belirlenirken, bu antijenleri hücre yüzeyinde barındırmayan kişiler O grubu olarak sınıflanırlar.
Bunların en önemlileri ABO kan grubuna ait A ve B antijenleridir. Eğer bir kişinin kan hücrelerinde sadece A antijeni var ise kan grubu A olarak belirlenir aynı mantıkla B antijeni olanlar B grubu, hem A hem de B antijeni olanlar AB grubu olarak belirlenirken, bu antijenleri hücre yüzeyinde barındırmayan kişiler O grubu olarak sınıflanırlar.
Diğer önemli bir kan grubu sistemi de Rh sistemidir. Aynı ABO kan grubu sisteminde olduğu gibi Rh antijenini hücre yüzeyinde taşıyanlar Rh(+) olarak sınıflanırken, bu antijeni taşımayanlar Rh(-) olarak sınıflanırlar.
Genel olarak toplumun %85 i Rh(+), %15 i Rh (–) tir. Bu oranlar ülkeden ülkeye bir miktar değişiklik gösterebilmektedir.
Gebelik takibinizin bir parçası olarak kan grubunuz tespit edilecektir. Eğer sizin kan grubunuz Rh+ ve eşiniz Rh + ise bu durumda bebeğinizin de Rh+ olma ihtimali vardır.
Kan grubunuz Rh- ve gebe iseniz neler olabilir?
Kan grubunuz Rh- ise ve Rh+ bir bebeğin kanından çok az bir miktar sizin kanınıza karışacak olursa, bağışıklık sisteminiz Rh antijenini yok edecek antikorlar oluşturmaya başlayacaktır. Oluşan bu antikorlar plasentayı geçerek karnınızdaki bebeğin kan hücrelerini yok etme kabiliyetindedirler. Bu süreç bir kere başladığı zaman bebeğin kan hücreleri giderek tahrip olur ve kansızlık başlar. Bu sürecin sonunda bebek daha anne karnında iken beyin hasarından , bebeğin ölümüne kadar giden ciddiyette rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.
Kan grubunuz Rh- ve gebe iseniz neler olabilir?
Kan grubunuz Rh- ise ve Rh+ bir bebeğin kanından çok az bir miktar sizin kanınıza karışacak olursa, bağışıklık sisteminiz Rh antijenini yok edecek antikorlar oluşturmaya başlayacaktır. Oluşan bu antikorlar plasentayı geçerek karnınızdaki bebeğin kan hücrelerini yok etme kabiliyetindedirler. Bu süreç bir kere başladığı zaman bebeğin kan hücreleri giderek tahrip olur ve kansızlık başlar. Bu sürecin sonunda bebek daha anne karnında iken beyin hasarından , bebeğin ölümüne kadar giden ciddiyette rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.
Rh( – ) annenin Rh(+) bebek kanı ile karşılaşması genellikle aşağıdaki durumlarda olur.
· Düşük
· Kürtaj ( istenmeyen gebeliğin sonlandırılması)
· Dış gebelik
· Koryon villus örneklemesi sırasında
· Amniosentez yapılırken
· Gebelik sürecinde yaşanan kanamalar sırasında
· Gebelik sırasında , özellikle son aylarda karına alınan şiddetli darbeler
· Vajinal doğum
· Sezaryen ile doğum
Problemler Nasıl Önlenebilir?
Öncelikle sizin ve eşinizin kan grubunun doğru şekilde bilinmesi gerekir.
Daha önceden gebelik ve gebelikle ilgili problemler yaşamış iseniz; antikor oluşturup oluşturmadığınızı anlamak için sizden Endirekt Coombs testi istenecektir. Bu testin normalde (-) çıkması gerekir. Eğer (+) çıkıyorsa o zaman bağışıklık sisteminiz Rh antijenine karşı antikor oluşturmaya başlamış demektir.
Vücudunuzun Rh antijeni ile karşılaşma şansının fazla olduğu bilinen durumlarda Anti-D denilen ilacın yapılarak. Bağışıklık sisteminizin uyarılması engellenmelidir.
Anti-D ne zaman yapılmalıdır.
Anti-D gebelik sırasında ve doğumdan sonra kullanılır.Eğer bir gebe kadın Rh- kan grubuna sahipse ve sensitize olmamış ise: yani Rh antijeni ile tanışıp antikor oluşturmaya başlamamış ise ( bir başka deyişle endirekt Coombs testi (-) ise ) gebeliğin 28. Haftası civarında Anti-D uygulaması yapılarak (kalçadan enjeksiyon şeklinde uygulanır) gebeliğin geri kalan haftalarında sensitize olma şansı azaltılır. Beklenen doğum tarihi geçtiği halde doğum gerçekleşmemiş ise doktorunuz bir doz daha Anti-D yapılmasını uygun görebilir.
Doğumda bebeğin kan grubuna bakılarak Rh+ olması durumunda tekrar Anti-D uygulaması yapılır. Bu ikinci doz doğum olayı sırasında anneye geçen , bebeğe ait kan hücrelerinin annenin bağışıklık sistemini uyarmasını engeller.
Gebelik sırasında ve doğumu takiben yapılan bu uygulamalar sadece o gebelikte oluşabilecek sensitizasyonu önler, daha sonraki gebeliklere bir etkisi olmaz. Bu yüzden takip eden her gebelikte bu prosedürler aynen uygulanmalıdır.
Rh- bir kadında düşük, dış gebelik veya isteğe bağlı tahliye kürtaj işlemleri yapıldığında antikor oluşma ihtimalini azaltmak için Anti-D mutlaka yapılmalıdır.
Bir diğer durumda amniosentezdir. Bu işlem sırasında da bebeğe ait kan hücreleri annenin dolaşım sistemine geçebilir. Bu da antikor oluşumunu başlatabilir. Bu yüzden amniosentezden sonra da Anti-D yapılmalıdır.
Sezaryen ile yapılan doğum esnasında tüplerini bağlatan Rh- anneye bebeği Rh+ ise Anti-D mutlaka yapılmalıdır. Çünkü ileride aynı kadın tüplerinin yeniden açılmasını isteyebilir veya %0,1 ihtimalle de olsa tüp bağlanması işlemi başarısız olup tekrar gebe kalınması söz konusu olabilir.
Antikor oluşmuş ise ne olur?
Bir kadın Rh antijenine karşı antikor oluşturmaya başladıktan sonra yapılacak Anti-D iğnesinin bir faydası olmaz. Böyle bir gebelikte anne karnındaki fetüs yakından takip edilir ve eğer etkilenme belirtileri görülür ise etkilenmenin derecesine ve içinde bulunulan gebelik haftasın göre değişik yollar izlenebilir.
1- Anne karnında kan nakli yapılıp bebeğin biraz daha büyümesi beklenebilir.
2- Bebek erken doğurtulup, doğduktan sonra kanı değiştirilip tedavi edilmeye çalışılır.
3- Çok ağır etkilenme belirtisi olmayanlar beklenen doğum tarihine kadar anne karnında takip edilebilir.
· Düşük
· Kürtaj ( istenmeyen gebeliğin sonlandırılması)
· Dış gebelik
· Koryon villus örneklemesi sırasında
· Amniosentez yapılırken
· Gebelik sürecinde yaşanan kanamalar sırasında
· Gebelik sırasında , özellikle son aylarda karına alınan şiddetli darbeler
· Vajinal doğum
· Sezaryen ile doğum
Problemler Nasıl Önlenebilir?
Öncelikle sizin ve eşinizin kan grubunun doğru şekilde bilinmesi gerekir.
Daha önceden gebelik ve gebelikle ilgili problemler yaşamış iseniz; antikor oluşturup oluşturmadığınızı anlamak için sizden Endirekt Coombs testi istenecektir. Bu testin normalde (-) çıkması gerekir. Eğer (+) çıkıyorsa o zaman bağışıklık sisteminiz Rh antijenine karşı antikor oluşturmaya başlamış demektir.
Vücudunuzun Rh antijeni ile karşılaşma şansının fazla olduğu bilinen durumlarda Anti-D denilen ilacın yapılarak. Bağışıklık sisteminizin uyarılması engellenmelidir.
Anti-D ne zaman yapılmalıdır.
Anti-D gebelik sırasında ve doğumdan sonra kullanılır.Eğer bir gebe kadın Rh- kan grubuna sahipse ve sensitize olmamış ise: yani Rh antijeni ile tanışıp antikor oluşturmaya başlamamış ise ( bir başka deyişle endirekt Coombs testi (-) ise ) gebeliğin 28. Haftası civarında Anti-D uygulaması yapılarak (kalçadan enjeksiyon şeklinde uygulanır) gebeliğin geri kalan haftalarında sensitize olma şansı azaltılır. Beklenen doğum tarihi geçtiği halde doğum gerçekleşmemiş ise doktorunuz bir doz daha Anti-D yapılmasını uygun görebilir.
Doğumda bebeğin kan grubuna bakılarak Rh+ olması durumunda tekrar Anti-D uygulaması yapılır. Bu ikinci doz doğum olayı sırasında anneye geçen , bebeğe ait kan hücrelerinin annenin bağışıklık sistemini uyarmasını engeller.
Gebelik sırasında ve doğumu takiben yapılan bu uygulamalar sadece o gebelikte oluşabilecek sensitizasyonu önler, daha sonraki gebeliklere bir etkisi olmaz. Bu yüzden takip eden her gebelikte bu prosedürler aynen uygulanmalıdır.
Rh- bir kadında düşük, dış gebelik veya isteğe bağlı tahliye kürtaj işlemleri yapıldığında antikor oluşma ihtimalini azaltmak için Anti-D mutlaka yapılmalıdır.
Bir diğer durumda amniosentezdir. Bu işlem sırasında da bebeğe ait kan hücreleri annenin dolaşım sistemine geçebilir. Bu da antikor oluşumunu başlatabilir. Bu yüzden amniosentezden sonra da Anti-D yapılmalıdır.
Sezaryen ile yapılan doğum esnasında tüplerini bağlatan Rh- anneye bebeği Rh+ ise Anti-D mutlaka yapılmalıdır. Çünkü ileride aynı kadın tüplerinin yeniden açılmasını isteyebilir veya %0,1 ihtimalle de olsa tüp bağlanması işlemi başarısız olup tekrar gebe kalınması söz konusu olabilir.
Antikor oluşmuş ise ne olur?
Bir kadın Rh antijenine karşı antikor oluşturmaya başladıktan sonra yapılacak Anti-D iğnesinin bir faydası olmaz. Böyle bir gebelikte anne karnındaki fetüs yakından takip edilir ve eğer etkilenme belirtileri görülür ise etkilenmenin derecesine ve içinde bulunulan gebelik haftasın göre değişik yollar izlenebilir.
1- Anne karnında kan nakli yapılıp bebeğin biraz daha büyümesi beklenebilir.
2- Bebek erken doğurtulup, doğduktan sonra kanı değiştirilip tedavi edilmeye çalışılır.
3- Çok ağır etkilenme belirtisi olmayanlar beklenen doğum tarihine kadar anne karnında takip edilebilir.
Op.Dr.Hüseyin ŞENYURT
Tunus Caddesi 50A/7 ANKARA
Tel:(312) 431 71 71
GSM: (542) 216 32 32
Elektronik posta: [email protected]
Tunus Caddesi 50A/7 ANKARA
Tel:(312) 431 71 71
GSM: (542) 216 32 32
Elektronik posta: [email protected]