Sezaryen oranları sınırlanmalı mı?
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) daha az sayıda doğumun sezaryen ile gerçekleşmesi gerektiği yönündeki önerisini, böyle bir sınır koymak için yeterli kanıt bulunmadığı gerekçesi ile geri çekti.
Daha önceleri WHO doğumların en fazla %10-15 inin sezaryen ile olmasını öneriyor ve bu rakam doğumların %25 nin sezaryen ile gerçekleştiği Birleşik Krallıkta (UK) ,sezaryen oranlarından endişe edenlerce dile getiriliyordu.
Şu anda WHO optimum sezaryen yüzdesi ile ilgili ampirik bir kanıt olmadığını ve en önemli şeyin sezaryen ile doğuma ihtiyacı olan her kadının sezaryen olabilmesi olduğunu vurgulamaktadır.
İngiltere de NHS (National Health System- ulusal sağlık sistemi) e dahil olan doktor, hastane ve ebeler kadınları “doğal doğum” konusunda ikna etmeleri için baskı altındaydılar. Acaba bu baskıda bir azalma olacak mı? İngiliz kadınlarının doğum sırasında ıkınamayacak kadar sosyetik oldukları kanısı yaygın olmakla beraber, Birleşik Krallıktaki sezaryenlerin yarıdan fazlası acil olarak yapılmaktadır ( yani önceden planlanarak değil, doğum eylemi sırasında anne veya bebekte oluşan problemler nedeni ile)
Bu günkü %25 sezaryen oranı obez ve yaşça ileri kadınların doğum yapmasına bağlanıyorsa da, bu aranı yukarı doğru iten pek çok neden bulunmaktadır.
Genel sezaryen ortalaması ¼ olmakla beraber, ülkenin değişik yerlerinde değişik oranlar görülmektedir. Örneğin Londra’nın bazı yerlerinde %33 oranı görülürken, Midland’da bu oran %15 civarında olabilmektedir (WHO nun eski önerisi ile uyumlu)
Kraliyet Ebeler Kolejinden Janet Fyle, WHO nun ilk hedefinin doğru olduğuna inandığını, fakat kimsenin buna uymadığını söyledi.
“Normal doğum yapan bir kadının sonuçları ve toparlanma şansı sezaryen olanlara göre daha iyidir”
Cerrahi prosedürler anne ve bebeğinin hafif risklere maruz kalması anlamına gelir, fakat sıklıkla bu riskler normal doğuma devam edildiğinde maruz olunabilecek risklerden daha azdır.
Uzmanlar: sezaryen ile doğan bebeklerde artmış solunum sıkıntısı ihtimali ve annede kanama riskinin artması ve hastanede yatış süresinin uzamasından bahsetmektedirler.
Fakat vajinal doğum (normal doğum) da riskler içermektedir. Kadında kötü yırtıklar oluşabilir; vakum veya forseps kullanılması durumunda bebekte zedelenmeler oluşabilir ve doğumdan sonraki dönemlerde pelvik organ prolapsusu ( mesane, bağırsak ve rahim sarkmaları) oluşabilir.
Doğum Denemesi (Trial of labor- vajinal doğum yapıp yapamayacağı tam kestirilemeyen kadınlarda yapılan vajinal doğuma şans verme denemesi )
electivecaesarean.com isimli siteden Pauline McDonagh Hull, doğum öncesi eğitim sınıflarına katılan kadınlara, vajinal doğumların (normal doğum) ne kadarının problemle sonuçlandığının söylenmediğini belirtmektedir. “kadınlara normal doğumun bebeklerinden daha önemli olduğu hissi empoze edilmektedir. İstemeyen hiç bir kadın, vajinal doğum denemesine zorlanmamalıdır. Maliyetleri her ne pahasına olursa olsun azaltmak doğru bir yaklaşım değildir.”
Leeds’ teki St.James’s University Hastanesi konsültan doğum doktoru Prof.James Walker ,sezaryen ile doğum için hedef oranlar vermenin doğru olmadığını söylemektedir.
“Eğer hedef bir yüzde verirseniz insanlar bu hedef üzerinde odaklanırlar,Bizim yapmamız gereken anneye optimal ihtimamı göstermek ve böylece sezaryen ihtiyacını azaltmaktır”
“Uygun insana ,uygun tedavi düsturu ile hareket edildiğinde sezaryen makul bir seçenektir.”
Sağlık personelinin, doğum eyleminin belirsizliklerle dolu olduğunu sıklıkla söylediklerini duyarsınız.Doğum yapacaklar için en büyük problem ,gebelik ve doğum sürecini anlayan ve doğum sürecinde onlara yardımcı olacak doğru profesyoneli bulabilmeleridir.
Normal Doğum
Londra’daki University College Hastanesi konsültan doğum doktoru Maggie Blott, doğum eylemi sırasında komplikasyon yaşayan kadınların sezaryen olması gerektiğini söylemektedir.
“Benim görevim, sezaryen yapmak değil, ona ihtiyaç olmasını önlemektir”
“Bunun sağlanabilmesi için her aşamada verilen kararların doğru olması, doğum eyleminin takip edildiği mekanda her zaman konsültanların mevcut olması gerektiğini” söylemektedir.
RCM den Janet Fyle ,doğumun planlı veya acil sezaryen ile yapılması gerektiren pek çok durumlar olduğunu kabul etmekle beraber mümkün olduğunda kadınları normal doğum için desteklememiz gerektiğini söylemektedir.
Sezaryen oranlarını aşağıda tutabilmenin en önemli şartının doğumhanelerde kıdemli ebe ve konsültanların yeterince ve daima bulunması gerektiğinin altını çizmektedir.
Bristol’deki St Michaels Üniversite hastanesinden Caroline Overton, “En önemli konu anne ve bebeğin iyi olmasıdır.Doğum süreci bir maratondur ve önemli olan finiş çizgisini başarı ile geçmektir, oraya nasıl gelindiği önemli değildir” diyor ve ekliyor “Kadınların neden sezaryen istediğini araştırmalı ve onları doğal doğum konusunda teşvik etmeliyiz fakat bu arada doğum metodu ile ilgili seçenekleri olduğu hissetmelerini de sağlamalıyız”
Ulusal sağlık enstitüsü şu anda sezaryen doğumla ilgili klinik kılavuzunu yenilemektedir ve bu yılın sonuna doğru yayınlanacaktır.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yazının orjinali için tıklayınız <<<<http://www.bbc.co.uk/news/10448034
Not: yukarıdaki yazı tercüme olup.İçeriğine katıldığım veya katılmadığım anlamı taşımaz
Telefon: (542)-216 32 32
Elektronik posta: [email protected]
Elektronik posta: [email protected]